Haziran 25 , 2025

Zamanın susturduğu anlar! “Beklenmedik Hatıralar”ın ardındaki hikaye

İzleyeni geçmişin puslu sayfalarına davet eden, monokrom bir sessizlikle konuşan resimler… Her biri, bir hatıranın yankısı gibi. Sanatçı Erhun Şengül’ün “Beklenmedik Hatıralar” başlıklı sergisi, sadece görsel bir deneyim değil; aynı zamanda bir iç yolculuk, hafızayla yapılan derin bir yüzleşme. Dibeklihan Yıldız Kenter Sanat Galerisi’nde kapılarını açan sergiyi, Dibeklihan Sanat Direktörü Zehra Kayataş sanatçı Erhun Şengül ile konuştu… Zamana, hafızaya, dayanışmaya ve sanatın toplumsal gücüne dair çok özel bir söyleşiye davetlisiniz. 
“Beklenmedik Hatıralar” sergisi, ismiyle izleyicide bir merak uyandırıyor. Bu başlık sizin için ne ifade ediyor? Serginin çıkış noktası nedir?“Beklenmedik Hatıralar” aslında bir önceki sergimin yani “Karşılaşma” serisinin devamı niteliğinde kurguladığım bir başlık. Fotografik imajlarla resmin bir hesaplaşması diyebilirim. Fotoğraflarda an bağlamında oluşan duygular o karede hep sabittir. Fotoğraflar zihnimizde oluşan imaj ve kavramların bir yüzleşmesidir aslında. Süre gelen alışkanlıklarımız ve yaşama biçimimiz ile ilgili kurgular bir anı olarak tekrar ve tekrar karşımıza çıkar. Mekânlar ve siluetler her daim aklımızdadır ancak detaylar zamanla kaybolur. Fotoğraflar, hafızanın suskun tanıklarıdır. Bir anı, bir bakışı, bir gülümsemeyi ya da bir vedayı; kelimelere ihtiyaç duymadan saklarlar. Zamanla insanlar değişir, şehirler başkalaşır ama o karedeki an hep aynı kalır. Unutmak kolay, ama bazen tek bir kare her şeyi geri getirir. Beklenmedik hatıralar gibi…
Anıların içinden geçen renkler ve hikayelerEserlerinizin her biri sanki kendi içinde bir hikâyenin parçalarını taşıyor. Bu sergide yer alan işler hangi duygusal ya da kişisel hafızaları yansıtıyor?Aslında her resmin bir hikâyesi olduğu doğru ve bu hikâyeler toplamı bir bütünü yani sergiyi oluşturuyor. Genelde yaşanmış olaylar ya da bir fotoğrafın arkasına yazılmış bir küçük not benim kurgudaki çıkış noktamı oluşturuyor. Bu yüzden aile fotoğraflarını birer gösterge olarak ele alıyorum. Fotoğraftaki figürleri bulundukları mekanlardan ayırıp kurguladığım resimsel mekanlara taşıyorum ve bu noktada fotoğrafik imajların anlamı farklı ve yeni bir alana evriliyor.
Sanatınızda malzeme seçimi oldukça etkileyici, arşiv fotoğraflar da var. Bu sergide kullandığınız malzemeleri nasıl belirlediniz? Beklenmedik hatıralarla nasıl bir bağ kuruyorlar?Önceden de belirttiğim gibi resimlerimin oluşum sürecinde bir ön araştırma yolu izliyorum eski haber arşivlerini aile albümlerini mümkün olduğunca taramaya çalışıyorum. Genelde sonu belli olmayan hikayeler beni daha fazla heyecanlandırıyor. Malzeme seçimi konusunda ise pentür ile fotoğrafın bir hesaplaşması diyebiliriz. Tuval üzerinde farklı malzemeleri bütünleştirmek bir nevi melez bir anlatım dilini oluşturuyor ve bu durum daha baskın bir anlatım dili sağlıyor. Pentürün renkleri ile imajların monokromatik algısı hem zıtlık hem de bir bütünlük oluşturuyor.
Kişisel olanın evrensel etkisiHatıralar kişisel olsa da izleyicide evrensel duygular uyandırıyor. Bu sergideki işler, izleyicinin kendi anılarına da dokunuyor. Bazen bir çocukluk anısı, bazen de yaşanmışlık. Bu duygusal bağın sizde ki karşılığı nedir?Her birimizin çocukluk anıları yada geçmiş yaşanmışlıklara dair hafızalarımıza kazınan önemli anlar vardır. Bende çocukluğumu düşündüğümde 1980 ‘li yıllar tam bir geçiş aşamasıydı aslında var olan ama anlamı tam oturmayan bir geçiş dönemi renkli fotoğraflar yada renkli televizyon bir nevi bize daha canlı ve yenilikçi geliyordu. Resimlerimde ise genelde monokromatik fotoğraflar seçiyorum. Çünkü geçmişin tek rengi bende çok daha farklı hatıraları canlandırıyor.
“Beklenmedik Hatıralar” sergisi sizin sanat yolculuğunuzda nasıl bir iz bırakıyor?“Beklenmedik Hatıralar” sergisini aslında yolculuğumun bir durağı olarak betimleyebilirim. Bundan sonraki seriler genel tematik eksene bağlı kalarak daha farklılaşarak devam edecek. Üzerinde çalıştığım bir kısa film projem var ve bu sergideki resimlerle göstergeler açısından oldukça örtüşüyor.
Dibeklihan yaşayan bir sanat mekanıDibeklihan gibi tarih ve sanatın iç içe geçtiği bir mekânda bu sergiyi açmak sizin için ne ifade ediyor? Bu özel mekân eserlerine ya da sunum biçiminize etki etti mi?Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü, sanata verdiği destek açısından bence Bodrum’daki en önemli yapılanmalardan biri. Bu platformda 3. kişisel sergim. Mekanın etkileşimi oldukça iyi ve galeriler gerçekten kaliteli. Sadece sergi platformları dışında Konser, Ücretsiz Film Gösterimi gibi sanatın her alanına dokunan bir yapıya sahip bir oluşum. Bodrum’un kültür-sanat faaliyetlerinin yapı taşlarından biri olduğunu düşünüyorum.
Dibeklihan sanatçılar için yalnızca bir sergileme alanı değil, aynı zamanda bir buluşma, paylaşma ve ilham mekânı. Sizin için burayı özel kılan en önemli şey nedir?Dibeklihan’ın beni en çok etkileyen noktası mimari yapılanması. Taş binaların arasında gerçekten kendinizi geçmişe yolculuk yapan biri gibi hissedebiliyorsunuz. Avlular, kemerler, taş sokaklar adeta sizi başka bir zamana taşıyor.
Bu sergiden elde edilecek gelirin tamamının Bodrum Sağlık Vakfı’na bağışlanması, sanatın toplumsal bir sorumluluğa da dönüşebileceğini gösteriyor. Bu karar nasıl oluştu ve sizin için ne anlam taşıyor?Bodrum Sağlık Vakfı, Yarımada içerisinde engelli bireylerin rehabilitasyonunda oldukça önemli bir rol üstleniyor. Vakıf, gelirinin büyük bir kısmı bağışlarla ve gönüllü bireylerin desteği ile sağlanıyor. Sanatın sadece ütopik göstergeleri dışında bulunduğu toplumun ihtiyaçlarına destek olması bence çok önemli bir nokta. Böyle bir karar aldığımı Dibeklihan Yönetimi ile paylaştığımda kendileri de bu konuda tamamen destek olabileceklerini söylediklerinde çok mutlu oldum. Bu vesile ile sevgili dostum Uluç Tezer’e bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bu noktadan hareketle “Beklenmedik Hatıralar” sergisi aynı zamanda sanatın bir sosyal sorumluluk projesine dönüşebileceğini bizlere bir kez daha gösterdi.
Eserlerinizde toplumsal fayda, dayanışma gibi kavramlara da alan açıyorsunuz. Bu sergi bu anlamda sizin için neleri ifade ediyor?Sanat toplumsal yönü oldukça aktif olan bir disiplin. Bu noktadan hareketle sanatın iyileştirici gücünü her zaman kullanmamız gerektiği kanısındayım. Geniş kitlelere ulaşmak adına da günümüzde sanat oldukça önemli bir araç. Bireyin toplumla kurduğu ilişkiyi, ortak hafızayı ve birlikte var olma halini sorgulayan işler aracılığıyla izleyiciyle bir bağ kurmayı amaçlıyorum. Dayanışmanın, özellikle de zor zamanlarda, nasıl dönüştürücü bir güç olabileceğini göstermek; sanatın yalnızca estetik değil, aynı zamanda sosyal bir araç olabileceğini hatırlatmak istiyorum. Bu sergi, benim için hem bir ifade alanı hem de birlikte düşünme, hissetme ve belki de harekete geçme çağrısıdır.
Sadece gördüklerinizi değil, hissettiklerinizi de yanınızda taşıyınSerginizi gezerken içeride bulunduğunuz süre içerisinde izleyicide de bir sergi hafızası oluşturuyor ve sergi alanı ile de bütünleşiyor. İzleyicilerin sizce Dibeklihan’daki bu serginizi gezdiğinde yanlarında neleri götürmelerini istersiniz?Beklenmedik hatıralar sergisi aslında geçmişi yeniden sorgulama ve anılarla yeniden yüzleşme üzerine kurgulanmış bir temanın görsel sonucudur. İzleyicilerin her çalışmada kendi yaşanmışlıklarından bir anıyla beklenmedik bir anda yeniden yüzleşmesi kurgusunu hedeflediği de söylenebilir. Dibeklihan’ın atmosferiyle birleşen bu sergi deneyiminin, izleyicilerin sergi mekânından ayrıldıklarında hafızalarında yeniden oluşan imgeler yaşanmışlıklarına ya da çocukluklarına dair anıların tekrar canlanmasıyla sonuçlanacağına inanıyorum. Kısacası, izleyicilerin Dibeklihan’daki sergimden ayrılırken sadece gördüklerini değil, ruhlarında hissettiklerini ve zihinlerinde oluşan yeni pencereleri yanlarında taşımalarını arzu ederim.
Sanatçı gözüyle Dibeklihan denildiğinde sizdeki tanımı denir?Bence Dibeklihan güncel bir çok sanatsal aktivitenin bir arada insanlarla buluştuğu çok özel bir mekan. Kendine özel mimari dokusu ile yarımadanın yaşayan canlı bir sanat merkezi diyebiliriz. Dibeklihan ailesine Bodrum’a ve sanata katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Erhun Şengül Resim Sergisi “Beklenmedik Hatırlar” serisi ile Dibeklihan Yıldız Kenter Sanat Galerisi’nde pazartesi günü dışında diğer günler 10.00 – 13.00 ile 16.30 – 22.00 saatleri arasında gezilebilir.Sergi son gün 10 Temmuz 2025.

Paylaş

spot_img

Son eklenenler

Zeynep Mayruk ve Tolga Sarıtaş’tan heyecanlı duyuru: Bebeğe “Ali” ismi verilecek

Ünlü oyuncu Tolga Sarıtaş ile modacı eşi Zeynep Mayruk, ilk çocuklarının ismini sosyal medya üzerinden hayranlarıyla paylaştı. Çiftin merakla beklediği erkek bebeklerine “Ali” ismini verecekleri duyuruldu

Özçekim yaparken 300 yıllık tabloyu yırttı!

İtalya’nın Floransa kentindeki meşhur Uffizi Galerisi’nde bir turist, önünde özçekim (selfie) yapmak istediği 18’inci yüzyıla ait bir yağlı boya tabloya zarar verdi.

Yerli ve yabancı turistlerin gözdesi Çınaraltı

Denizli’ye 10 kilometre mesafede doğal şelalesi, asırlık taş değirmeni ve bin yıllık astım mağazasıyla yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanı haline gelen Çınaraltı Restoran, organik ve yöresel lezzetleriyle doğayla iç içe lezzet şöleni sunuyor.

Doğanın saklı harikası Nemrut Krateri ziyaretçilerini mest ediyor

Avrupa’nın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü eşsiz manzarası ve doğal yaşam ortamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.

Sinem Ünsal ve Berk Cankat, Bodrum’da aşk tazeledi

Ekranların sevilen oyuncularından Sinem Ünsal ile kendisi gibi oyuncu olan eşi Berk Cankat, sezon yorgunluğunu atmak ve birlikte zaman geçirmek için Bodrum Yalıkavak’ta tatil yapıyor. Çiftin deniz kenarındaki samimi ve neşeli halleri objektiflere yansıdı.