TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı Bütçesi görüşmelerinde konuşan Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan,
“Muğla, yaklaşık 5 milyon kişiyi ağırlıyor. Oysa kayıtlı kayıtlı nüfus 1,1 milyon, 2023’te 1 milyon 66 bindi. Artık bu konuda çözüm bekliyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 Bütçesi görüşmelerinde konuştu. Özcan, Muğla’nın turizme dair çözüm bekleyen konuları hakkında açıklamalarda bulundu.
“Konaklama vergilerinin belediyelere verilmemesi kabul edilemez bir durumdur”
Konuşmasına Konaklama Vergisi düzenlemesi ile ilgili başlayan Özcan, “Konaklama vergisi düzenlemesi 2023 yılının başında yürürlüğe girdi. Buna göre, turistik tesislerde konaklayanlardan buradan aldıkları hizmetler üzerinden yüzde 2 oranında vergi alınıyor. 2024 yılında hedef 12,9 milyar, ilk on ayda 9,6 milyar toplandı. Turizm için ihtiyaç duyulan tüm altyapı hizmetleri -yol, su, temizlik ve bunun gibi- yerel yönetimlerden beklenirken konaklama vergilerinin belediyelere verilmemesi kabul edilemez bir durumdur. Sayın Bakan, konaklama vergisi çoğu ülkede olduğu gibi yerel yönetimlere verilmelidir. Bu, aynı zamanda turizme ayrılan ek bir bütçe anlamına gelecektir” dedi.
“Muğlalı turizmci küresel alanda doğru ve etkin bir çözüm bekliyor”
Yerel yönetimlerin gelen turiste göre genel bütçeden pay alması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Bu konuyu daha önce defalarca dile getirdik. Muğla, yaklaşık 5 milyon kişiyi ağırlıyor. Oysa kayıtlı kayıtlı nüfus 1,1 milyon, 2023’te 1 milyon 66 bindi. Artık bu konuda çözüm bekliyoruz. Fuar ve destinasyon tanıtımlarında başta belediyelere, ticaret odalarına, otelciler derneği gibi kuruluşlara Türkiye standında yer alabilmeleri için finansal kolaylık sağlanması gerekiyor. Muğlalı turizmci küresel alanda doğru ve etkin bir destek bekliyor” dedi.
“Muğla’nın turizme dair acil çözüm bekleyen konuları var”
Marmaris, Fethiye ve Bodrum ilçelerinin acil çözüm bekleyen konularını dile getiren Özcan, şunları ifade etti; “Marmaris’imiz, 2021 yılında sekiz gün süren orman yangınlarıyla sarsıldı; aralık ve ocak aylarında ise sellerle önünde ağaç engeli kalmayan toprak ile çakıl taşları denize akarak ciddi bir kirlilik oluşturdu. Tabanda yaklaşık 15 bin metreküp balçık var. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Abdulkadir Uraloğlu açıkladı, temizleme çalışmaları başladı ama hemen kesildi. Soruyoruz buradan: Neden? Temizleme çalışmalarının bir an önce yeniden başlatılması ve önümüzdeki yıl turizm sezonu başlamadan önce bitirilmesi hususunda desteklerini bekliyoruz. Aynı şekilde, Fethiye Körfezi’ndeki kirlilik sorunu, çözüm bekleyen, aciliyet arz eden ve sürdürülebilir turizm için önemli bir sorun. Bu konu da turizmi doğrudan etkiliyor, sezon açılmadan mesafe katledilmesi gerekiyor. Marmaris’teki Selimiye köyünün hemen yakınında yer alan Kameriye Adası’nda bulunan Ortodoks kilisesi kalıntıları birinci derece doğal sit alanı ve içinde kalan yapı kompleksi, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir. Mevcut hâliyle her geçen gün daha çok doğal ve insani tahribata uğrayan bu kültür varlığı bir an önce restore edilmeli. Bodrum için de en önemli konulardan biri asayiş sorunu. Bodrum için yabancı dil bilen emniyet güçleri personelinin artırılması gerekiyor. Bu noktada, turizmde nitelikli elemana ulaşmak büyük sorun. Bunun için personel desteğinin yanında, personellerin yaşadığı barınma sorununun çözümü için de işletmecilere destek yapılmalıdır. Diğer bir konu ise Fethiye Kayaköy, Yunanistan’a mübadeleyle giden Rumlardan kalan tarihî bir güzellik. Ne yazık ki Kayaköy’e dair planlanmış veya uygulamaya geçirilmiş bir kültür turizmi çalışması da bulunmamaktadır.”
“Turizm tesislerini Güneş Enerji Santrallerine yönlendirmemiz gerekiyor”
Turizm tesislerini güneş enerji santrallerine yöneltmeleri gerektiğini vurgulayan Özcan, “Bu, iklim kriziyle mücadeleyi de aynı zamanda desteklemiş olacaktır. Marmaris’ten örnek verirsem, son on yıl ortalaması göz önünde bulundurulduğunda, yılın 284 günü güneşli geçiyor. En uzun ve en kısa gün ışığı sürelerinin ortalaması ise 12 saat 36 dakika. Bu veriler doğrultusunda, GES’lerin yaygınlaştırılması, hem son dönemde artan enerji maliyetlerine karşı turizmciyi koruyacaktır hem de sürdürülebilir turizm için bir katkı olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.