Bodrum Kent Konseyi tarafından kıyılarda gerçekleşen talan ile ilgili basın açıklaması yayınlandı.
Açıklama şöyle:
SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAMI VE ELBETTE TURİZMİ DE YOK EDİYORSUNUZ!
KIYILARDA TALAN İÇİN YASAL GÖRÜNÜMLÜ YASAYA AYKIRI KILIF HAZIRLAMA ÇABALARINA DUR DİYORUZ!
YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ!
Bodrum kıyılarında, Anayasa ve yasalar hilafına işletmelerin turizm adına sığınarak kıyılara yaptıkları fütursuz müdahaleler sonucu, kıyıların doğal yapısı bozuldu, bozuluyor. Kıyıların taşı , kumu, doğal yapısı değiştirilerek, ortadan kaldırılarak oluşturulan bu sahillerdeki akla hayale gelmeyecek haksız ve hukuksuz müdahaleler; kıyıyı, denizi, denizdeki canlıyı, bizleri, sürdürülebilir yaşamı ve elbette turizmi de yok ediyor. Oysa; “Sürdürebilir Turizm, Sürdürebilir Çevre ile mümkündür”.
Bu nedenle canlıların yaşamı ve sağlığının korunması, ekolojik dengenin bozulmaması için çevre kirliliğinin önlenmesi gerekmektedir.
Burada özellikle dikkat çekmek istediğimiz nokta şudur; kıyıda, denizde, toprakta…sadece kimyasal bir madde dökülünce kirlilikten, yasaya aykırılıktan, hukuksuzluktan bahsedemeyiz. O kıyıya bal da dökseniz doğal olanı, doğal akışı, doğal yaşamı bozuyorsunuz. Çevre bizim dünyadaki tek ortak ve en büyük evimizdir. Bu nedenlerle dökülen maddenin sadece insan, canlı sağlığına zararlı olup olmaması üzerinden dar ve sınırlı süreli bir çerçevede değerlendirilmesi hem ekolojik olarak hem de yasal mevzuat çerçevesinde mümkün değildir.
Türk Ceza Kanunu 181 – 184. Maddelerinde “Çevreye Karşı Suçlar” başlığı altında düzenleme yapılmıştır. Bu maddelerde suçun oluşması için “çevrenin zarar görme ihtimalinden” , yapılanın “zarar vermeye elverişliliği, zarar ihtimali” bahsedilmektedir. Yani bu suçun oluşması için insan sağlığının doğrudan veya dolaylı zarar görmesi hiçbir şekilde koşul değildir.
02.04.2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Murat Kurum twitter adresinden Bodrum için paylaşımlar yaparak “ Bodrum’da bazı otel ve tatil köylerinin plaj düzenleme çalışmalarında mermer ve kuvars tozu kullandıklarına yönelik şikayetler üzerine inceleme başlattık, ekiplerimiz sahillerimiz eski haline dönene dek çalışmalarını sürdürecek “, “ güzel koylarımızın kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz, koylarımızı en güzel haliyle geleceğe taşımak için çalışacağız, kaçak yapılaşmayla da mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz ” dedi.
Sayın Bakan’a sesleniyoruz; Bu yapılanlar plaj düzenlemesi değildir. TCK, Çevre Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde ÇEVREYE KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLARDIR.
Bunca yasal düzenlemeye rağmen Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün uygundur, sakıncası yoktur yazıları ile bu hukuksuz, haksız müdahaleler sürdürülüyor.
Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün tarihi görülmeyen 13199266-145-464888 sayılı yazısı ile Aksoy Girişimcilik Enerji ve Turizm AŞ’ne verilen cevapta; 12.02.2021 tarihli dilekçe ile deniz içi temizliği ve sonrasında kıyıya kum serilmesi konusunda izin istendiği ve İl Müdürlüğünce bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Ve firma tarafından bu belgeye dayanarak deniz içinde iş makinası ve kepçe ile çalışma yapılmıştır.
Diğer belge Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün 18.03.2021 tarihli E-13199266-140.99-878939 sayılı yazısıdır. İnci Turizm Otelcilik.ve Tic. A.Ş’ ne verilen cevapta; 16.03.2021 tarihli dilekçe ile kıyıya kum serimi için kurum görüşü istendiği belirtilerek “İl müdürlüğümüz teknik personellerince mahallinde yapılan denetim sonucu hazırlanan ve ekte sunulan “teknik rapor” da belirtilen hususlar göz önüne alınarak uygundur “ denmiştir.
Bu iki yazı ile Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü’nün YETKİSİZ VE GÖREVSİZ işlem yaptığı kanaatinde olduğumuzdan Cimer ve Muğla Valiliği nezdinde müracaat sürecimiz başlatılacaktır.
- Muğla Valiliği İl Tarım Ve Orman Müdürlüğü 2018- 2021 tarihleri arasında Bodrum kıyılarına yapılacak işlemler için görüş soran izin isteyen kaç işletmeye ve hangi işletmelere bu şekilde uygundur, sakıncası yoktur yazısı vermiştir?
- Kıyı Yasası’nda kıyılara yapılacak işlemlerle ilgili yapılması, uygunluğu nasıl yapılacağına dair karar verilmesi İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkisinde midir?
- Yetkili değil ise bu olurların verilmesi sonucu Müdürlüğün hukuki ve cezai sorumluluğu nedir?
- Yetkili değil ise Müdürlük uygundur yazısı ile işlem yapan işletmelerin yaptıklarının yasal durumu nedir? Hukuki ve cezai sorumlulukları nedir?
- İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yazılarda belirttiği konularda uygun görerek, sakınca görmeyerek görüş belirtme yetkisine sahip midir?
- Kıyıda denetimi yapan Müdürlük teknik personeli çevre ve ekolojik dengeyi gözeterek denetimi gerçekleştirecek kişisel ve ekipman donanımına sahip midir?
- Bu denetim nasıl bir yöntem ve analiz vb. prosedür işletilerek yapılmıştır?
- İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden uygundur, sakınca yoktur yazısı ile işletmeler kıyılarda istediğini yapmak hakkına mı sahiptir?
Bir diğer Anayasa ve Kıyı Yasası’na aykırı uygulama ise; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından kaçak deniz içi yapılara ve iskelelere, kıyıdaki izinsiz dolgulara vb. imar affı çerçevesinde değerlendirilip “ Yapı Kayıt Belgesi” verilmesidir. Kıyılar kesinlikle özel mülkiyete konu olamaz. Devletin buradaki yetki ve sorumluluğu da denetim, gözetim ve koruma ile sınırlıdır. Bu sebeple Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu yapıları imar affı kapsamında değerlendirerek yapı kayıt belgesi vermesi yasalara aykırıdır ve bu belgelerin iptal edilmesi gerektiği kanaatinde olduğumuzu da belirtmek isteriz.
Kıyılardaki bu işlemler her zaman şikayete konu edilmektedir. Ancak mevzuatın dağınıklığı, kurumlar arasındaki görev ve yetki karmaşası, Bodrum Belediyesi’nin yetki kullanımında zaman zaman pasif ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yazılarında yaptığı gibi sorgulamaz tavrı da bu talanın fütursuzca devam etmesine yol açarak bu karanlık sona gidişi hızlandırmaktadır.
Kıyı talanına yasal görünümlü yasaya aykırı kılıf hazırlama çabaları ve haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı, idare ve işletmeler nezdinde cezai ve hukuki süreçlerin başlatılması için Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Muğla Valiliği’ni, Bodrum Belediyesi’ni göreve davet ediyoruz!
Yerel ve merkezi kurumların görev ve yetki karmaşasının da neden olduğu bu süreçlerin zarar göreni çevre ve ekolojik denge ve dolayısıyla sağlıklı yaşam hakkı oluyor.
05.04.2021
Bodrum Kent Konseyi