Temmuz 13 , 2025

Hayat Sohbetleri’nde Eğitim Konuşuldu

Bodrum Belediyesi, pandemi kısıtlamalarının yaşandığı şu günlerde online yaptığı “Hayat Sohbetleri” yayınları ile Bodrumluların evlerine konuk oluyor.  Her cumartesi saat 16.30’da canlı olarak yayınlanan “Hayat Sohbetleri” farklı konu ve konuklarla gerçekleştiriliyor.

Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen “Hayat Sohbetleri” 19 Aralık Cumartesi günü, “Pandemi Döneminde Bodrum’da Eğitim” teması ile gerçekleştirildi. Mausolos Sergi Salonu’ndan yapılan ve belediye Youtube ve Facebook hesaplarından canlı olarak yayınlanan programın moderatörlüğünü Didem Baydar üstlendi. Programa, Kartanesi Anaokulu kurucusu Elvan Bilgin, Bahçeşehir Koleji İlkokul Müdürü Oben Öztoklu ve Uzman Pedagog Bahar Atvar konuk olarak katıldı. Müzisyenler Melisa ve Tolga Şenergüç de şarkılarıyla programa renk kattı.

Okul öncesi eğitimle ilgili bilgiler veren Kartanesi Anaokulu kurucusu Elvan Bilgin; “Çocuklar gerçekten çok bilinçliler. Birçok uzman der ki, o yaştaki bir çocuk nasıl pandemiyle ilgili önlemleri alıyor. İnanın, yetişkinlerden daha tedbirliler. Mesafeye dikkat ederek birbirlerini uyarıyorlar, el yıkama sürelerini sayarak gerçekleştiriyorlar. Tedbire uymayan yetişkinlerin çocuklardan alacağı çok fazla ders var. Üzüldüğüm nokta, okul öncesi yaşamın sihirli yıllarıdır telafisi mümkün olmayan yıllardır. Bu yaş grupları okul öncesinde uzaktan eğitime çok uygun olmadığı için yüz yüze eğitim alması gereken bir dönemdir. Ailelerin çekincelerini anlıyor ve saygı duyuyoruz. Ancak gerçekten bu dönemde okullarını açan herkes sizin çocuklarınızı kendi çocuklarıyla aynı yere koyuyor ve canla başla çalışıyorlar. Bütün ailelere, çocuklarını güvendikleri okul öncesi kurumlara emanet etmesini öneriyorum. Dünyada da okul öncesi kurumlar ve ilkokullar birçok yerde açık. Bu okulların ülkemizde de gerekirse tedbirlerin artırılarak açık tutulması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Çocukların pandemi sürecinde daha çabuk adapte olma sebebinin, anne ve babaya güven olduğunu belirten Uzman Pedagog Bahar Atvar, “Küçük yaş çocuklarda ‘Anne ve babam dış dünyada olan her şeyden beni korur’ algısı var. Bu uyum buradan geliyor aslında. Çocuk, ‘benim için iyi olanı annem babam yapar’ düşüncesine sahip, onları taklit ederek modelliyor ve bu yapılması gereken bir şey diye düşünüyor. Yoksa okula gidemeyebileceğinin veya hasta olabileceğinin farkındalığı var” diye konuştu.

İşin hep fiziksel tarafını düşünüldüğünü ama psikolojik açıdan da büyük riskler taşıdığını söyleyen Atvar, “2-3 yıl sonra belki de bu süreçte çocukların yaşadığı duygusal ve sosyal sıkıntılarla yüzleşeceğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü okul öncesi dönem çok hassas. Çocukların, bakmaya, dokunmaya, hareket etmeye, dinlemeye ihtiyacı var. Ve bu kadar evde kalan bir çocuk hiçbir duyusunu kullanmamaya başlıyor. Bu duyular kullanılmadığı zaman çocuk anne ve babasının dışında duygu, jest, mimik görmüyor. Çocuğun duyguları anlamaya başladığı ve ailesi dışında olanlarla bağlantı kurduğu, duygusal gelişiminin en yüksek olduğu bir dönemde kendisi ve ailesi dışında hiçbir şey olmadığını düşünün. Duygusal ve sosyal gelişimle ilgili birkaç sene maalesef bu yaşanan sürecin etkilerini çocuklarımızın üzerinde göreceğimizi düşünüyorum” dedi.

Çocukların alışkanlıkları ve rutinleri değiştiğini söyleyen Bahçeşehir Koleji İlkokul Müdürü Oben Öztoklu, “Uzaktan eğitim sürecinin devam ettiriyor olmak da o rutinlerin varlığını onlara hissettiriyor olmakla birebir eş değer. İşin akademik boyutu tabi ki çok önemli ama telafisi olmayacak öğretiler değil. Ama şimdi çocuklar eskiden arkadaşlarına dokunabilirken, arkadaşlarıyla yapmaması gereken haylazlıklar yapabilirken, şu anda hiçbir şey yapamıyorlar. Hep çocukların anne ve baba otoritesinin önünde gerçek performansını gösteremediğini söyleriz biz. Şu anda tam olarak onların önünde, bilmedikleri teknolojik aletlerle hiç bilmedikleri konuları öğrenmeye çalışıyorlar. Okula koşa koşa gelen bir öğrenci şu anda derslere katılmak istemeyebiliyor ya da arkadaşlarıyla çok rahat iletişim kurarken yalnız olup içine kapanabiliyor. Biz bu iletişimleri temas olmadan uzaktan yine devam ettirebiliriz. Zaman zaman sokağa çıkma saatlerinde maske mesafe hijyen kurallarını gözeterek arkadaşlarıyla bir araya getirebiliriz ve eski rutinlerini hatırlatabiliriz. Onların tek ihtiyacı olan şey bu süreci anlamaları. Şu anda hiçbirimizin ne olacağını bilmediği bir süreci çocuklarımızın anlamalarını bekliyoruz ve bu inanın onlar için kolay değil” diye konuştu.

Yaklaşık 1,5 saat süren programın tamamını Bodrum Belediyesi Facebook ve Youtube hesaplarından tekrar izleyebilirsiniz.

https://www.youtube.com/BodrumBelediyesi

https://www.facebook.com/BodrumBel

Bodrum Belediyesi Hayat Sohbetleri, her cumartesi saat 16.30’da farklı konu ve konuklarla devam edecek.

Paylaş

spot_img

Son eklenenler

Seda Bakan Hem Sette Hem Anne Rolünde: “2025 Yaz ve Set” Notuyla Paylaştı

Seda Bakan, “Gelin Takımı 2” filminin ardından şimdi de Netflix’te yayınlanan “Zeytin Ağacı” dizisinin 3. sezonu için sete çıktı. Yoğun tempoya rağmen sosyal medya paylaşımlarını aksatmayan ünlü oyuncu, çekimlerden kareleri “2025 yaz ve set” notuyla takipçileriyle paylaştı.

Bodrum’un saklı antik hazinesi… Peynir Çiçeği Mağarası

Bodrum Yarımadası’nda, turkuaz koyların ve hareketli sahillerin gölgesinde, Gündoğan’ın kalbinde saklı bir tarih yatıyor: Peynir Çiçeği Mağarası.

CHP’nin “ittifak” hatası, sadece partiye değil Muğla’ya da pahalıya patladı

"Temsil" kelimesi, Latince repraesentare kökünden gelir. "Yeniden var etmek", "orada yokken bile sesi olmak" demektir. Meclis’e gönderilen bir vekil, yalnızca el kaldıran değil, arkasındaki halkın hikâyesini anlatandır. Peki ya vekil o hikâyeye yabancıysa? O zaman temsil değil, sadece sandalye kalır geriye. Tıpkı Muğla’da olduğu gibi.

Demet Akalın & Sefo’dan Global Hit: “Yerinde Dur”

Türk pop müziğinin güçlü sesi Demet Akalın ile genç rap yıldızı Sefo, “Yerinde Dur” adlı düetleriyle sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde büyük bir başarıya imza attı.

Deniz Akkaya’nın Kızı A.Ö.’nün Cezası Onandı

Deniz Akkaya, 2024 yılının Mayıs ayında 16 yaşındaki kızı A.Ö. tarafından darbedildiğini ve evinin balkonuna kilitlendiğini öne sürmüştü. Olay sonrası devlet korumasına alınan A.Ö., daha sonra babası Efe Önbilgin’e teslim edilmişti. A.Ö. ise annesinin kendisine termosla vurduğunu iddia etmişti