Yaklaşık 5 yıl önce Dörttepe’de kurduğu cam işleme tesisi ile yatırımlarını büyüten Cafer Doğan’ın en büyük hayali, yeraltı kaynaklarımızın yok pahasına satılmaması için cam üretme fabrikası kurmak.
Bodrum merkezdeki tesis küçük gelince yeni bir çalışma alanı yaratmak için Dörttepe’ye geldiklerini hatırlatan Cafer Doğan, yatırım, üretim ve istihdama destek olmaya devam ediyor. Yaklaşık 5 yıl önce açılan bu tesiste 70 kişinin çalıştığını belirten Doğan, “İlk sene biraz amatör olarak gitti fakat Bodrum seni zaten bir yerlere götürüyor. Sektördeki değişime ayak uydurmak zorunda kalıyorsun. Makine parkı ne kadar desteklesek de devamlı takviye etmek zorunda kalıyoruz. Dediğim gibi nitelikle alakalı gelişmeler bunlar. Kalite hat safhada artıyor. Bodrum’da inşaat kalitesi giderek yükseliyor. Bunların hepsi seni birlikte alıp daha yukarılara taşıyor” diye konuştu.
Türkiye’nin ekonomik oralar refaha ulaşmak için üretmekten başka çaresi olmadığına dikkat çeken Doğan, “Biz de elimizden geldiği kadar üretmeye, ekonomik değer yaratmaya çalışıyoruz. Bazı insanlara gayriciddi geliyor ama benim kafamda, yapabilirsem bir cam üretme fabrikası kurmak var. Bakın Milas’ın dağları camın hammaddesi olan silis kumu ile dolu. Hammadde burnumuzun dibinde, fabrikaya çalıştıracak güneş enerjisi üstümüzde. Her şey var, biz sadece helva yapmayı bilmiyoruz. Bunları bir araya getireceksin, bu kadar basit. Allah’ın güneşi, Allah’ın dağı, Allah’ın toprağı, katıp karıştıracaksın, mamul olarak satacaksın dünyaya. Tabii çok büyük maliyetleri olan bir iş. Tek başına yapabilmem mümkün değil. Çok ütopik bir düşünce ama olsun. Ben istiyorum ki bu fabrikada üreteceğimiz cam ile yeraltı zenginliğimiz bedavaya dışarıya gitmesin. Mamul hale gelsin ve katma değeri yüksek bir ürün olarak ülke ekonomisine gelir getirsin. Genel anlamda zaten bütün yeraltı zenginliklerimizi bir şekilde mamul haline getirmek zorundayız. Çünkü normalde olması gereken bu. Muğla’nın mermer ocakları mesela. Blok mermer yerine işlenmiş ürün olarak ihraç etsek çok daha fazlasını kazanacağız. Bu örnekler çoğaltılabilir. Ülkede yok, yok maşallah ama biz ne yapacağımızı bilemiyoruz” dedi.
İHRACAT HEDEFİ SÜRÜYOR
İlk günden itibaren ihracat hedeflerinin olduğunu ve bunun için çalışmaya devam ettiklerini belirten Cafer Doğan, şunları söyledi: “Bu hedeften hiç vazgeçmedik. İşimizi tam anlamıyla toparlayamadık ve o taraflara bakamadık. Şimdi ufak ufak girişimlerimiz oluyor yurt dışnda. Yarın öbür gün muhakkak ihracat da yapacağız. Onun altyapısını hazırlamaya devam ediyoruz. Çünkü yurt dışında ciddi bir pazar var. Bizim ürünümüz Avrupa’ya, Amerika’ya göre çok ucuz kalıyor. Ondan dolayı bizim İstanbul, Ankara firmalarından, Amerika’da ofisi olanlar var, Avrupa’da deposu olanlar var. Şişe Cam’ın ayrıca Amerika’ya bir yatırımı var. Derken iş bayağı büyüyerek gidiyor. Biz de bunun bir parçası olmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
HER İSTEĞE GÖRE ÜRÜN VAR
Her isteği karşılayacak nitelikte ürünleri olduğunu vurgulayan Doğan, “Çok çeşitli cam var. Gün geçtikçe de nitelikleri artıyor. Eskiden mesela balkon korkulukları tek cam olurdu, temperli olurdu. Şimdi temperli lamine oluyor. Tamamen emniyete yönelik. Onların standardı artıyor. Cam, evde insana zarar vermeyecek hale dönüşüyor ki, zaten iç mekanlarda baktığında artık duşlarda falan cam çok kullanılıyor. Camın önü açık. Eskiden 90 cm idi kalınlık şimdi 110 cm’e çıkabiliyor. Ölçüleri büyüyor, kullanılma şartları getiriliyor. Aslında bu şekilde iş Avrupa normlarıyla birlikte yürüyüp gidiyor. Biz de sürekli kendimizi yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.