Bodrum’un gözde kültür mekânlarından Dibeklihan, bu yaz sanatseverleri benzersiz bir yolculuğa davet ediyor. 12 Temmuz Cumartesi günü saat 19.30’da Orhan Kemal Meydanı’nda açılışı yapılacak olan sergi dizisi, üç haftalık süre boyunca dört farklı alanda ziyaretçilerini ağırlayacak. Sergiler, pazartesi hariç her gün 10:00–13:00 ve 16:30–22:00 saatleri arasında gezilebilecek.
Program kapsamında üç kıymetli sanatçının eserleri Bodrumlularla ve tatilcilerle buluşacak: • Behruz Kuul – Karışık teknik çalışmalarıyla, • Mehmet Emin Erdoğdu – Heykel ve resimleriyle, • Rıfat Çığ – Suluboya doğa anlatımlarıyla…
Her biri kendi sanat disiplininde özgün anlatılar sunan bu üç isim, Dibeklihan’ın farklı galeri alanlarında doğa, insan ve tarih temalarını izleyiciyle buluşturacak.
Mehmet Emin Erdoğdu: “Zeytin Kadınlar”dan Kazdağları’na Doğru1955 yılında Akşehir’de doğan Mehmet Emin Erdoğdu, sanat yolculuğuna İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde başladı. Devrim Erbil, Saim Bugay ve Bihrat Mavitan gibi ustalarla çalışarak sanatsal vizyonunu şekillendirdi. Bodrum, Ayvalık, Bozcaada gibi şehirlerde birçok sergiye katıldı; Almanya Hannover’e uzanan bir sanat yolculuğu yaşadı.
Sanatçının en dikkat çeken projelerinden biri olan “Zeytin Kadınlar” serisi, Anadolu kadınının doğayla kurduğu ilişkiyi zeytin dalları aracılığıyla işler. Bu eserler, üretkenliğe, kadim değerlere ve doğurganlığa estetik bir anlatım sunar.
Uzun yıllar Bodrum-Gümüşlük’te yaşayan Erdoğdu, sanat üretimine Kazdağları’nda devam ediyor. Doğadan aldığı malzemeleri plastik sanatlarla buluşturduğu çalışmalarında; sadelik, doğallık ve kültürel hafıza her zaman merkezde yer alıyor.
Behruz Kuul: Yalnız Ağaçlar, Sessiz Koltuklar ve Derin MelankoliNahçıvan doğumlu Behruz Kuul, eğitimini Nahçıvan Devlet Üniversitesi ve Azerbaycan Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde aldı. 2015’ten bu yana Türkiye’de yaşayan sanatçı, İstanbul ve Bodrum’daki atölyelerinde üretimlerini sürdürüyor.
Sanatında impasto tekniğiyle güçlü doku etkileri yaratan Kuul, eserlerinde yalnızlık, kentleşme ve doğadan kopuş gibi temaları işliyor. Yalnız ağaçlar, terk edilmiş evler, boş koltuklar ve elektrik direkleri gibi simgelerle kurduğu görsel dil; bireysel varoluşun kırılganlıklarını gözler önüne seriyor.
2022’de Santral İstanbul’da büyük ilgi toplayan “Ağlayan Söğütler” serisiyle tanınan Kuul, melankoliyle huzurun iç içe geçtiği bir anlatım sunuyor. Eleştirmenler, sanatçıyı “kasvet ve huzurun eşzamanlı varlığını görselleştiren” bir çağdaş yorumcu olarak tanımlıyor.
Rıfat Çığ: Bilimle Sanat Arasında Kurulan Sessiz Bir KöprüBiyolog, belgesel yönetmeni ve sanatçı kimliklerini bir araya getiren Rıfat Çığ, doğa tarihi ve estetik anlatımı bir arada sunuyor. 2017’den bu yana Kayseri-Yamula Barajı çevresindeki 7,5 milyon yıllık fosil kazılarına tanıklık eden sanatçı, bu süreçteki birikimini “Kayıp Fauna” adlı belgeselde topladı.
Çığ’ın sanat üretimi, bilimsel gözlemi ve sahadaki duygulanımları bir araya getiriyor. Suluboya tekniğiyle oluşturduğu resimlerde, tarih öncesi canlıların izlerini düşsel ve sembolik boyutlarda yansıtıyor. 2024’te Muğla Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde açtığı ilk kişisel sergisiyle büyük ilgi toplayan Çığ, “Muğla benim için başlangıçlar şehri” diyerek sanat ve bilim arasında kurduğu köprüyü izleyiciye açtı.
Dibeklihan’da Buluşma ZamanıDibeklihan’daki bu sergi dönemi, yalnızca sanat izleyicisi için değil; doğayla, geçmişle, bireyle ve kültürel mirasla bağ kurmak isteyen herkes için zengin bir deneyim vadediyor. Behruz Kuul’un yalnız ağaçlarında, Mehmet Emin Erdoğdu’nun zeytin dallarında ve Rıfat Çığ’ın suluboya hayvan izlerinde; hem Anadolu’nun kadim sesi hem de çağdaş sanatın evrensel dili yankılanıyor.
Sanatı yaşamak, izlemek ve anlamak isteyenler için, rotanızı bu yaz Dibeklihan’a çevirin.
Dibeklihan’da sanat rüzgarı! Üç sergi, dört alan, üç haftalık sanat şöleni
