Belgeselden Tuvale Uzanan Bir YolculukDoğa ve arkeoloji temalı belgeselleriyle tanınan Rıfat Çığ, ilk suluboya sergisi “Suda Beliren Düşler” ile sanatseverlerin karşısına çıktı. Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nde 12 Temmuz’da açılan sergi, 7 Ağustos’a kadar Orhan Kemal Meydanı’nda ziyarete açık olacak.
Rıfat Çığ’ın suluboya ile tanışma hikâyesi, 2022 yılında Kayseri Yamula Barajı kıyısında yapılan kazılarda bulunan 7,5 milyon yıllık fosillerle başladı. İz TV için çektiği “Kayıp Fauna” belgeseli sırasında, bu eşsiz canlıları temsil edecek uygun görseller bulamayan Çığ, onları kendi yorumuyla resmetmeye karar verdi. Bu süreç, sanatçının suluboyaya yönelmesini sağladı.
Geçmişin İzini Su ve Renkle Sürmek“Gördüğüm değil, hissettiğim şeyleri çiziyorum” diyen Rıfat Çığ, suluboya eserlerinde kaybolan canlılara, unutulmuş coğrafyalara ve düşsel atmosferlere yer veriyor. Çalışmalar, bilimsel verilerden çok sezgisel bir dil taşıyor ve izleyiciyi geçmişle içsel bir yüzleşmeye çağırıyor.
Sergide yer alan bazı eserlerde, paleontolojik kazılardan elde edilen fosillerin fotoğraflarıyla birlikte, sanatçının doğayla kurduğu içsel bağ da gözler önüne seriliyor.
Sanat Ailesinden Gelen Bir MirasRıfat Çığ’ın sergisi, sadece doğaya ve tarihe değil, aynı zamanda sanatçının kişisel hafızasına da ışık tutuyor. Annesi Olcay Hanım’dan miras kalan resim sevgisinin yıllar sonra yeniden canlandığını söyleyen sanatçı, sergisini “bir tür görsel hafıza alanı” olarak tanımlıyor.
Sergi Ziyaret Bilgileri“Suda Beliren Düşler” sergisi, 7 Ağustos 2025 tarihine kadar Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü Orhan Kemal Meydanı’nda ziyaret edilebilir. Sergi, her gün 10.00 – 13.00 ve 16.30 – 22.00 saatleri arasında açık olup, Pazartesi günleri kapalıdır.
Rıfat Çığ’ın “Suda Beliren Düşler” Sergisi Dibeklihan’da Ziyaretçilerini Bekliyor
Bodrum’da Vanlılar buluşması: “Gelecek vizyonu” temalı toplantı geniş katılımla gerçekleşti
Toplantıda, Bodrum’da yaşayan Vanlıların sosyal, ekonomik ve siyasal alanda daha görünür olması gerektiği yönünde önemli mesajlar verildi. Katılımcılar, ortak hareket etme kararlılığını vurgularken, iş birliğinin artırılması yönünde çağrılar yaptı.
Bodrum’da 60 bin kişilik potansiyelToplantının ev sahipliğini yapan Van Kahvaltı Lounge işletmecisi Fatih Sarp, organizasyonun Ankara ile Bodrum arasında bir köprü oluşturduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu tür buluşmaların kalıcı sonuçlar doğurabilmesi için, Ankara ile Bodrum arasındaki iletişim ve dayanışma hattının güçlenmesi gerekiyor. Bodrum’da yaklaşık 22 bin Vanlı seçmen var. Toplam nüfus ise 50 ila 60 bin civarında. Bu temeller doğru atılırsa, Bodrum ile Ankara arasında tüm engeller ortadan kalkar. Katılım gösteren tüm hemşehrilerimize teşekkür ederim.”
Milletvekili İzsiz: “Sayı değil, değer önemli”Toplantının onur konuğu olan AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ise yaptığı konuşmada birlik ve beraberliğe dikkat çekti. İzsiz, şu ifadeleri kullandı:
“Fatih kardeşim memleketimizin gurur kaynaklarından biri. Kahvaltı kültürümüzü dünya markasına dönüştürerek Bodrum’da temsil ediyor. Bugün burada çok kıymetli dostlarla bir aradayız. Sayılar önemlidir ama esas mesele etki yaratabilmektir. Bu da kolektif bilinçle mümkündür. Vanlı hemşerilerimizin Bodrum’daki varlığı, örgütlü bir yapıya dönüşerek yarınların Bodrum’unda söz sahibi olacaktır. Bu birliktelik benim için çok kıymetli.”iş dünyasından güçlü destek: “birlik olursak daha güçlüyüz”Toplantıya katılan iş insanlarından Medeni Yiğit, uzun süredir bu düzeyde bir buluşmaya katılmadığını belirtti. Yiğit, vekil İzsiz’in yapıcı tavrının olumlu bir atmosfer yarattığını belirterek, toplantının birliğe katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen iş insanı Müjdat Çelik ise sürekli diyalog içinde olduklarını vurguladı:
“Van Derneğimizin koordinasyonunda Sayın Vekilimizle bu programı gerçekleştirdik. Sorunlarımızı doğrudan aktarma fırsatı bulduk. Bundan sonra bu tür toplantıları daha sık yapacağız.”“taleplerimize sahip çıkacağız”Bir diğer katılımcı iş insanı Kadir Yüzbaşıoğlu da toplantının önemine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
“Sayın Vekilimizin Bodrum’a gelmesi bizi onurlandırdı. Vanlıların sesi bu tür temaslarla daha gür çıkacaktır. Derneğimiz öncülüğünde taleplerimize sahip çıkarak daha etkili adımlar atacağımıza inanıyorum.”
Bodrum’da Sanat ve Sürdürülebilirlik Bir Araya Geldi: Škoda’dan Anlamlı Proje
Sanat ve Sürdürülebilirlik BuluştuYüce Auto, Škoda Auto’nun sürdürülebilirlik vizyonunu sanat ve toplumsal fayda ekseninde anlattığı etkileyici bir projeye imza attı. Bodrum Caja By Maxx Royal’de Projehane çatısı altında, Bilge Kuru ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, tamamen elektrikli Elroq modelinden ilham alan sanat eseri büyük ilgi gördü.
Sanatçı Mustafa Tuğrul’un, ömrünü tamamlamış Škoda parçalarıyla tasarladığı “Flamingo Sürüsü” adlı metal heykel, Škoda’nın çevreci vizyonunu güçlü bir metaforla ortaya koydu.
130 Yıllık Marka Yeni YüzüyleŠkoda’nın 130. yılına özel olarak tasarlanan yeni logosu da çevreci bir bakış açısıyla yeniden yorumlandı. Sanatçı Deniz Sağdıç’ın, eski broşür ve bayraklardan ürettiği beş farklı sanat eseri ise Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde sergilenmeye başlandı.
Kadın Girişimciler İlham VerdiEtkinlikte, Škoda’nın “Toplumu Güçlendir” vizyonu doğrultusunda, sürdürülebilir üretim yapan kadın girişimciler de yer aldı. Rize’den çay üreticisi Aytül Turan, atık kumaşlardan el yapımı çanta üreten Burcu İlhan (Kabuk Stüdyo) ve doğal malzemelerle sürdürülebilir çiçek tasarımları yapan Sibel Gürcüoğlu (Cocodema), projeye değer katan isimler oldu.
Yeni Škoda Elroq: Sürüşte Yeni DönemEtkinlikte öne çıkan Elroq modeli, Škoda’nın tamamen elektrikli geleceğine işaret ediyor. Türkiye’de 63 kWh batarya kapasitesiyle satışa sunulan Elroq 60, 543 km’ye varan menzili ve 150 kW (204 PS) gücüyle verimlilik ve performansı bir arada sunuyor.
165 kW DC hızlı şarj desteği sayesinde, bataryasını %10’dan %80’e sadece 24 dakikada doldurabiliyor.
İç tasarımda sürdürülebilirlik vurgusu dikkat çekiyor. Koltuk ve yüzey döşemelerinde PET şişelerden üretilen RecyTitan kumaşlar, ECONYL ipliklerden oluşan TechnoFil kumaşlarla birleşerek çevre dostu bir iç mekân yaratıyor.
Yeni Enyaq Ailesiyle Daha Fazla SeçenekŠkoda’nın tamamen elektrikli Enyaq ailesi ise SUV ve Coupé gövde tipleriyle sunuluyor. 150 kW (204 PS) ile 210 kW (285 PS) arasında değişen motor seçenekleri, 63 ve 82 kWh olmak üzere iki batarya kapasitesiyle farklı ihtiyaçlara hitap ediyor.
Enyaq Coupé 85x modeli, 4×4 sürüş sistemi, 210 kW güç ve 545 Nm torkuyla performansı üst seviyeye taşırken; %75 geri dönüştürülmüş ECONYL ipliklerden oluşan Lodge Design iç tasarımıyla sürdürülebilirlik iddiasını güçlendiriyor.
Geri Dönüşümden GeleceğeSanatı, çevre bilincini ve kadın emeğini bir araya getiren bu özel etkinlik, Škoda’nın sürdürülebilirlik vizyonunu yalnızca otomotiv değil, toplumsal gelişim açısından da bütünsel bir yaklaşımla hayata geçirdi.
Van Gölü sahilleri Ege’yi aratmıyor
Ege kıyılarını aratmayan Adilcevaz sahili, doğa ve huzur arayanların yeni gözdesi haline geldi. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Van Gölü kıyılarında hareketlilik artarken, özellikle Adilcevaz ilçesi eşsiz doğasıyla dikkat çekiyor.
Turkuaz renkteki suyu, uzun kumsalları ve dağlarla çevrili manzarasıyla Adilcevaz sahili, ziyaretçilerine adeta Ege sahillerini andıran bir tatil deneyimi sunuyor.
Deniz yerine göl suyunda yüzmek isteyenler için ideal bir alternatif sunan Van Gölü, tuzlu ve sodalı yapısıyla biliniyor. Bu özellikleri sayesinde cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenen göl suyu, özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor.
Adilcevaz sahiline gelen ziyaretçilerden Özcan Tuzun, bölgenin temizliği, sakinliği ve doğal dokusundan memnun olduğunu belirterek, “Ege’ye gitmeden Ege tatili yapıyoruz. Göl kenarında deniz havası almak, güneşlenmek ve yüzmek harika bir his. Üstelik fiyatlar da oldukça uygun” ifadelerini kullandı
Şövalye Adası… Fethiye Körfezi’nde eşsiz bir kaçış noktası
Muğla’nın göz kamaştıran doğasına yeni bir bakış sunmak isteyenler için Fethiye açıklarında sizi başka bir dünya bekliyor: Şövalye Adası.
Fethiye Körfezi’nin hemen girişinde, karadan ulaşımı olmayan bu özel ada, ince ve uzun yapısıyla körfezin ağzını adeta bir kapı gibi kapatıyor ve içerideki suları daha sakin, daha korunaklı hale getiriyor. Yerli halk arasında “Fethiye Adası” ya da “Megri Adası” olarak da bilinen bu eşsiz yer, Fethiye Körfezi’ndeki yerleşime açık tek ada olma özelliğiyle dikkat çekiyor.
Rodos Şövalyelerinden Günümüze: Bir Tarih Kitabı GibiŞövalye Adası’nın ismi, Orta Çağ’da bölgede etkin olan Rodos Şövalyelerinden geliyor. 15. yüzyılda adaya bir kale inşa eden şövalyeler, bu küçük adayı uzun yıllar üs olarak kullandılar. Bugün adada dolaşırken, bu kalenin surlarına ve o dönemde kullanılan sarnıçların kalıntılarına rastlamak mümkün.
Ancak ada tarihi yalnızca Şövalyelerle sınırlı değil. Likyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyet, bu stratejik noktayı hem askeri hem de ticari bir merkez olarak değerlendirmiş. Bu yüzden Şövalye Adası, sadece bir tatil noktası değil, adeta açık hava müzesi niteliğinde.
Suyun İçinde Sessizlik, Kıyılarda HayatGünümüzde Şövalye Adası, sessizlik arayanların kaçış noktası. Motorlu taşıtların olmadığı bu adada hayat; yürüyerek, bisikletle veya teknelerle akıyor. Sahil boyunca sıralanmış birkaç butik otel ve restoran dışında yapılaşma yok denecek kadar az.
Ada çevresinde şnorkelle yüzme deneyimi ise bambaşka: berrak suyun altında eski amforalar, batık duvarlar ve zengin deniz canlıları sizi bekliyor. Tekneyle adaya yaklaşırken bile suyun altındaki yaşamı izleyebiliyorsunuz.
Lezzet ve Gün Batımı: Ada Ruhunun ParçasıAda restoranlarında, Ege’nin taze balıkları, zeytinyağlı mezeler ve yerel otlarla hazırlanan yemekler sunuluyor. Günübatımında bu sofralarda oturmak, adada geçireceğiniz zamanın en unutulmaz anlarından biri olacak.
Adada Yaşamak Mümkün mü?“Böyle bir yerde yaşamayı kim istemez ki?” diye sorduracak kadar güzel olan bu ada, küçük bir yerleşim topluluğuna ev sahipliği yapıyor. Yaz-kış burada yaşayan az sayıda kişi, doğayla iç içe sade bir hayat sürdürüyor. Doğanın ritmine göre şekillenen ada yaşamı, modern hayatın telaşından uzak, sakinlik arayanlara ilham veriyor.
Tatilciler İçin Mini Rehber:Konum: Fethiye Körfezi, MuğlaUlaşım: Fethiye’den teknelerle yaklaşık 15 dakikalık yolculukGörmeden dönmeyin: Kale kalıntıları, sarnıçlar, mozaik izleriAktivite: Şnorkelle dalış, fotoğrafçılık, deniz yürüyüşleriTavsiyemiz: Gün batımında balık + Ege mezesi ikilisi
Fethiye’yi ziyaret edenlerin çoğu Ölüdeniz, Saklıkent veya Kayaköy gibi popüler rotaları tercih ederken, Şövalye Adası gizli bir cevher gibi sessizliğini koruyor. Hem bir tarih yolculuğu, hem de ruhu dinlendiren bir deniz kaçamağı arıyorsanız, bu ada sizin için biçilmiş kaftan.
Kaynak: X Bodrum Haber