Bayramda iki yeni sergi: “X”istans & Good Morning My Love Bodrum Marina Yacht Club bünyesinde yer alan Merqezart Alternatif Sanat Mekanı’nın Haziran ayı sergilerine davetlisiniz!Shahnaz Aghayeva ve Erin İlkcan Aslan kişisel sergileriyle 5 Haziran 2025 Perşembe günü saat 17:00-19:00 arasında gerçekleşecek açılış kokteyliyle izleyiciyle buluşacak.
Shahnaz Aghyeva’nın 4. kişisel sergisi: “X”istans“Zamanın içinden süzülen yükleri, bedene sinmiş bilgeliği ve sessizce aktarılan duyguları görünür kılan kadın, sadece bir beden değil — bir bellektir; kültürün, geleneğin, korkunun, umudun ve direncin taşıyıcısıdır.”
Eserlerinde genel olarak kadını güçlendirmek üzerine çalışan Aghayeva, yeni sergisinde tuval üzerine suluboya serisiyle, nesiller boyu yaşanan döngülere ve kadın hallerine dair hikayeler anlatıyor. Seriye baskı ve seramik de eşlik edecek.
“Kadın, yaşamı doğuran eller kadar, onu taşıyan omuzların temsilcisi… Nesilden nesle aktarılan yük, biçim değiştirir — ama özü kalır. Ve her doğuş, bir öncekinin yankısını taşır; bazen bir bakışta, bazen bir boşlukta saklı kalır.”Erin İlkcan Aslan’dan yeni bir dijital uyanış sergisi: “Good Morning, My Love”Sanatçı Erin İlkcan Aslan, dijital yağlıboya serisi “Still Wet” ile fizikselin silikleştiği, ancak içselin hala çığlık attığı bir evrende izleyiciyi karşılamaya hazırlanıyor. Bu sergi, yalnızca dijital bir lansman değil; aynı zamanda sade, hicivli ve provoke edici bir uyandırma ayini. Görünürlüklerimizin, fiziksel yetenek ve erdemlerimizin önüne geçtiği bir çağda yaşıyoruz. Filtrelenmiş gerçeklikler, tasarlanmış bedenler ve simüle edilmiş benlikler içinde, “Ne zaman sahici olanı gözden çıkardık?” sorusu yankılanıyor. “Good Morning, My Love” sergisi, içimizdeki yabani olanla iletişime geçme çabasıdır. Sessizce bastırılan, sürekli isteyen o vahşi mekanizmayla yüzleşmek… Ona huzuru teklif etmek. Belki de tam bu noktada en saf sorular çıkıyor ortaya: “Durmaksızın isteyen şeyi nasıl sustururuz?” “Kendimizi en son ne zaman gerçekten gördük?” “Sonsuzluk çok mudur?” Erin İlkcan Aslan bu sergide, izleyiciyi sadece bakan değil, yaratan, katılan ve sonunda belki de uyanmış biri olmaya davet ediyor. Sergi, interaktif bir yaratım alanı ve ardından gerçekleşecek kutlama partisiyle kolektif bir deneyime dönüşüyor. Hepimize şu soruyu sorduruyor: “Sonsuzluk bir yer mi, bir an mı, yoksa biz miyiz?”