Yine yandı yurdun dört bir yanı. Çeşme’den Seferihisar’a, Ödemiş’ten Foça’ya kadar İzmir kıpkırmızı oldu. Milas, Aydın, Hatay, Adana, Çanakkale derken ülkenin ciğerleri yine yandı. Binlerce hektar orman, yüzlerce can gitti.
Bu bir doğa olayı değil, bu yangınlar bir yönetim biçiminin sonucu. Bu, özelleştirme uğruna kamu yararının yok sayılmasının tezahürü… Bu bir bedel!
İzmir Valisi Süleyman Elban ne dedi? Açık açık söyledi: Çeşme, Foça, Ödemiş ve Seferihisar’daki yangınların çıkış nedeni elektrik dağıtım hatlarıdır!
Yani devletin valisi itiraf etti: Bu yangınların sorumlusu, bakım yapmayan özel şirketlerdir. Ama ne oldu? Hemen ardından Gediz Elektrik (Aydem) çıkıp yalanladı. Çünkü mesele sadece teknik değil, siyasi.
Elektrik Mühendisleri Odası yıllardır uyarıyor. Diyor ki:
Hatlar kontrol edilmiyor.Ağaç dalları tellere değiyor.Kıvılcımlar, alev topuna dönüşüyor.Peki bunun bir yaptırımı, cezası var mı? Yok!
Bugün Türkiye’de 21 elektrik dağıtım bölgesi var ve bunların tamamı özel şirketlerin elinde. TEDAŞ’tan devraldıkları altyapıyı işletiyorlar. Ama Sayıştay’ın 2022 ve 2023 raporlarına göre bu şirketler ne yatırım planlarını uyguluyor, ne bakım periyotlarına uyuyor!
TEDAŞ, 2009-2013 yılları arasında dağıtımı özel sektöre devretti. Peki sonuç? Her yıl daha fazla yangın, daha fazla yıkım.
2021 Manavgat, 2022 Datça, 2023 Çanakkale ve şimdi 2025 İzmir… Aynı yangın filmi tekrar tekrar oynuyor. Çünkü aynı sistem devam ediyor.
Durun net olarak ifade edeyim; Bu şirketler bu milletin parasını hortumlayıp, yine aynı millete ve vatana ihanet ediyor!
2010’da orman yangınlarının yalnızca %4.9’u elektrik nakil hatları kaynaklıydı.Bugün bu oran %25. Tam 5 kat artış söz konusu…2021’de sadece Aydın- Muğla bölgesinde yanan 52 bin hektarın 13 bini enerji nakil hatları nedeniyle yok oldu!Yani bu ülke, her yıl binlerce hektarlık ormanını, bakım yapılmayan elektrik hatlarına teslim ediyor.
Bu yalnızca teknik bir arıza değil; bu, kurumsal çöküşün yangın olarak tezahür etmesi!
Ben yıllardır söyledim, yine söylüyorum: Elektrik dağıtımı gibi stratejik bir hizmet özelleştirilemez!
Burası market değil! Bu halkın canı, ormanı, suyu, toprağı. Özel sektör kamu hizmeti yapamaz. Çünkü o kamu yararı değil, kendi kârını düşünür. Bütçeyi orman yangınlarına karşı önlem için değil, reklama ve lobi faaliyetlerine ayırır. İşte bu yüzden de biz yanarız!
Bu kadarla kalsa iyi!
Bu şirketler sadece yangınla değil, bir başka ‘meşru’ talanla da karşımızda: Zeytinlikler!
Biliyorsunuz yasa Meclis’ten jet hızıyla geçti. Artık zeytinlikler “kamu yararı” bahanesiyle maden şirketlerine verilebilecek. Milas’a, Yatağan’a, köy köy her bir zeytinliğin üzerine yerleşecekler.
Yangını çıkaran şirket, zeytinliği de alıyor!
Kısacası;
Elektrik hatlarının bakımını yapmayarak ormanları yakan şirketler, aynı zamanda bu yanan bölgelerin imtiyazını da alıyor. Yani hem yakıyorlar, hem talan ediyorlar!
Pes!