Livaneli Vakfı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen IV. Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, ikinci gününde izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Gün boyunca edebiyat, sinema ve müzik ekseninde birçok etkinliğe ev sahipliği yapan buluşmada, Türkan Şoray ve Zülfü Livaneli’nin samimi sohbeti izleyicileri hem güldürdü hem duygulandırdı.
Etkinliğe CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, sanat ve edebiyat camiasından çok sayıda isim, yerli-yabancı konuklar ve Bodrumlu sanatseverler katıldı.
Günün açılışını Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Livaneli Vakfı’ndan Şule Bucak ve CHP Muğla Milletvekili Tamer Mandalinci yaptı. Ardından kısa süre önce aramızdan ayrılan usta oyuncu Filiz Akın’a adanan kısa film izleyiciyle buluştu.
Akdeniz’de sanatın direnciSanatın evrensel dilini tartışan panelde oyuncu Barış Atay, Yunan besteci Evanthia Reboutsika ve yönetmen Ahmet Mümtaz Taylan, “Akdeniz’de sanatın direnci” başlığı altında deneyimlerini aktardı.
Zülfü Livaneli’nin senaryosunu yazdığı 1981 yapımı “Yılanı Öldürseler” izleyiciyle buluştu. Filmin ardından salonda uzun süre alkışlar sürdü.
Türkan Şoray ve Zülfü Livaneli söyleşisiEtkinliğin en heyecanla beklenen anlarından biri, Zülfü Livaneli ile “Yeşilçam’ın Sultanı” Türkan Şoray’ın sahnede gerçekleştirdiği sohbet oldu. Sinema, edebiyat ve müziğin kesişim noktalarında dolaşan sohbetin en duygusal bölümü, “Yılanı Öldürseler” filmine dair anılarla yaşandı. Yaşar Kemal’in yazdığı, Türkan Şoray’ın yönettiği ve Livaneli’nin müziklerini yaptığı filme dair anılar gerçekten dinlenmeye değerdi.
Zülfü Livaneli “Türkan Şoray ve Yaşar Kemal… O kadar yakın bir dostluk ki, ikisi de birbirini çok seviyordu. Yaşar abiyi sonra kaybettik. Türkan Hanım’ın o halini filmlerde bile görmedim. O kadar kendini kaybetti ki, doktor çağırmak zorunda kaldık. Ruhu şad olsun Yaşar Kemal’imizin.” diye konuştu.
Türkan Şoray ise “Sinema benim kalbimse, edebiyat onun ritmidir. Bizim kuşak Yaşar Kemal ile büyüdü. Her romanı bir senaryo gibiydi zaten.” ifadeleriyle gönülleri fethetti.
Konuşma, Şoray’ın yönettiği ve başrolünde oynadığı Şahmeran filmine dair anekdotlarla devam etti.
Şoray, “Anemas zindanlarının içindeyiz bir ay boyunca. İçeride buhurdan gibi bir şey yanıyor. Şahmeran atmosferini yaratmak için. Yeraltındaki yılan kadını oynuyorum ben. O şartlarda çalıştık. Ama hiçbir şikayetimiz olmadı.” derken, Livaneli: “Ama ben sabra hayran oldum.” yorumunu yaptı. Bunun üzerine Yeşilçam’ın Sultan lakaplı oyuncusu Türkan Şoray, “Sinema zaten bir sabır işi. Sabırlı değilseniz oyuncu, yönetmen olamazsınız.” diye konuştu.
4.Uluslararası Akdeniz Edebiyat Günleri, iki gün boyunca Bodrum’da sanat dostlarını bir araya getirdi.