Giderek artan ev kiralama işinin milyonlarca liralık yatırım yapan turistik tesislere zarar verdiğini belirten Yiğit Girgin, güvenlik ve vergisel anlamda da büyük sorunlara neden olan bu sistemin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Profesyonel Otel Yöneticiler Birliği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Otel & Spa Genel Müdürü Yiğit Girgin, şu anda turizmi olumsuz etkileyen faktörlerden birinin de ikinci, üçüncü konutlar olduğunu ifade etti. Airbnb tarzı ev kiralama sistemlerinin turizmin önüne engel olarak çıkmaya başladığını belirten Girgin, “Tabii ki serbest piyasa ekonomisinde kimsenin yaptığı ticarete karışamayız. Ama bunun milyonlarca TL, milyonlarca Euro, dolar yatırım yapan otellere sıkıntı yarattığını da görmezden gelemeyiz. Ev kiralama işinin güvenlik ve vergisel açık anlamda açık yarattığını da unutmama gerekir. Biz yatırımcılar otellerine veya işletmeciler tesislerine yatırım yapıp, vergisini ödeyip, kaydını tutup istihdam yaratırken şu anda resmi çalışacak arkadaş bulmakta bile zorlanıyoruz. Herkes ‘ben sigorta istemiyorum’ deme noktasına gelmiş durumda. Housekeeper dediğimiz arkadaşlardan, otellerde çalışmak istemeyip, ‘ben bu sene villa temizliğine gideceğim’ diyenler oldu” dedi.
YABANCILAR DA YAPIYOR
Ev kiralama sistemlerinden tam bir belirsizliğin hakim olduğunu vurgulayan Girgin, “Şimdi kiralanan villalara bakıyorsun, sahibi belli değil, işleten belli değil. Şu anda Ahmet’in villasını Mehmet kiralayıp, üçüncü bir şahsa günlük olarak kiralık verebiliyor. Bunu yapan ülkemizde yaşamaya başlamış yabancı vatandaşlar da var, Ruslar, Araplar, İngilizler… Şu anda savaştan kaçıp ülkemize gelen Rus vatandaşlar, kendi yaşam alanlarını oluşturup Türkiye’de Türklerden daha iyi bir ticaret yapabiliyor. Tabii ki de yapabilirler ama bunun vergisel boyutunu düşünmek gerekir. Bir kere TÜRSAB’ı ilgilendiren kaçak acentacılık boyutu bile var. Bir Türk vatandaşı acentasını kurmak için 1 milyon liraya yakın para harcarken, bir Rus vatandaşının sadece Rusça bilmesi yeterli olabiliyor. Bu durumu sadece Ruslarla da sınırlamamak gerekir, diğer yabancılar da yapabiliyor bu işi. Önemli olan bu işin vergisini veriyorlar mı, hukuki ve güvenlik kayıtlarını tutuyorlar mı? Asıl sorun burada” diye konuştu.
YOĞUNLUK TURİZME YANSIMIYOR
Ev kiralama sisteminin sadece yabancılar tarafından değil Türkler tarafından da kullanıldığını hatırlatan Girgin, şunları söyledi: “Babasının, anasının memleketteki evine gidip buradaki evini kiraya veren insanlar var. Burada ciddi bir vergi kaybı, ciddi bir ticari kayıp sektöre yansıyor. Şehre bakıyorsunuz; trafik var, kalabalık var, çöplerde sıkıntı yaşıyorsun, altyapısal sorunlar artıyor ama turist hareketliliğine, baktığında bir sıkıntı görüyorsun. Bu yoğunluk turizme yansımıyor. Bu sorunla ilgini olarak yerel ve merkezi yöneticilerin bütün kanallar üzerinden ciddi bir araştırma içerisine girip, serbest piyasa ekonomisini allak bullak eden bu uydurma turizm sistemine engel koymaları gerekir. Buradaki yatırımcıların, vergisini veren çalışanın suçu ne? Onlar da kanunlar çerçevesinde çalıştığı takdirde bir sıkıntı yok. Sonuçta tüketicinin kararına biz hükmedemeyiz. Bu konuda kesinlikle saygımız var. Otelde, villada, teknede ya da başka bir yerde kalsın, teknede kalsın ama bunu devletin belirlediği resmi yollarla yapsın. O zaman bana karşı da sorumluluğu tamamlamış oluyor. Geçmişte yaşadığımız terör saldırılarında bu kaçak evlerin kullanıldığını da unutmayalım. Kaçak ev diyorum çünkü; vergisi yok, algısı yok, kaydı yok.”
EVDEN DIŞARI ÇIKMIYORLAR
Güney Ege ve Akdeniz çanağında ev kiralama sisteminden nemalananların giderek yükseldiğine dikkat çeken Yiğit Girgin, “Doğru bir turizm yatırımı, doğru bir işletmecilik anlayışıyla hareket eden turistik tesisler ve işletmeler bu işten zarar görüyor. Çünkü bu insanlar evden dışarı çıkmıyor. O zaman biz bunu turist hareketi olarak nitelendiremiyoruz. Dünya kriterlerine göre bir turistin turist sayılabilmesi için A noktasından B noktasına gidip, belli bir takım organizasyonlar yapması lazım. Şimdi ülkemizde insanlar A noktasından B noktasına gidiyor ama hiçbir organizasyona katılmıyor. Ama biz bunu turist olarak saydığımız da doğru bir işlem yapmış olmuyoruz” ifadesini kulandı.