Elektrik ve su tasarrufunun önemine dikkat çeken Yücel Kaşıkara, yatırım maliyetini artırıyor gibi görünse de yeşil binaların çok kısa sürede kendini amorti ettiğini söyledi.
Yaklaşık 20 yıllık birikim neticesinde 2017 yılında Bodrum’da kurulan Terminal Mühendislik; bireysel, ticari ve endüstriyel yapıların ısıtma, soğutma ve mekanik tesisat alanında faaliyet gösteriyor. Konut, villa, alışveriş merkezi, hastane, otel, mağaza gibi yapıların, ulusal ve uluslararası standartlar çerçevesinde, mekanik tesisatlarının projelendirme ve uygulamaları konularında hizmet veren bir firma. Terminal Mühendislik Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Kaşıkara, İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden 2005 yılında mezun oldu. 2006 yılından itibaren sektörde çalıştığı önemli firmalarda tecrübe kazanan Kaşıkara, 2017 yılında kendi işinin başına geçti.
Uygulama işlerinde uzmanlaşan Yücel Kaşıkara, ‘yeşil bina’ felsefesine özel önem veriyor. Yaptıkların işlerde bütün enerjiye kendilerinin ürettiğine dikkat çeken Kaşıkara, “Benim mottom, yeşil bina felsefesiyle, kendi kendine yeten, kendi elektriğini üreten binalar ortaya çıkarmak. Mesela bir pazarlamacı arkadaşımızın elektrikli aracı var. Şarj istasyonunun enerjisinin yüzde 100’ünü güneşten alıyoruz. Şirketin ve araç şarjlarının tamamının elektriğini güneş karşılıyor. Mesela bizim buradaki toplantı odamızda karbondioksit ve nem sensörleri var. Havanın kirlenmeye başladığını anladıklarında, otomatik olarak çalışıyorlar ve temizliyorlar. Bazı şeyleri insanlara gösterdikçe uygulaması daha kolay oluyor. Şimdi Bitez’de kendimize ait bir projemiz var. Çoğu projede yapmak istediğimiz ama mülk sahiplerini ikna edemediğimiz ısıtma, soğutma sistemini orada hayata geçiriyorum. Böylece önce kendim deneyip başarılı olduğunu insanlara göstermiş olacağım” dedi.
GERİ DÖNÜŞÜMLE VERİM ARTIYOR
Enerji tasarrufunun önemine dikkat çeken Kaşıkara, “En son olarak ünlü bir iş insanının evini teslim ettik. Evde VRF sistemi ile iki tane dış ünitesi var, ısı pompası ve dış üniteleri var, havuz ısıtma sistemi ve dış ünitesi var, kocaman bir dış ünite tarlası oldu. Aslında ben bu sorunu iki tane dış ünite modülü ile çözebiliyorum. Ve bu modelle evi soğuturken, sıcak suyu bedavaya getiriyorum, havuzu bedavaya ısıtabiliyorum. Isı geri kazanımlı sistem sayesinde enerjiyi çok daha verimli kullanıyorum. Yani soğutma yaparken, dışarıya ısı atıyorsunuz. Bu ısıyla aslında siz başka bir şeyi de ısıtabilirsiniz. Bu durumda da inanılmaz yüksek verim ve geri dönüşüm sağlanıyor. Buna iyi planlanmış bir güneş enerjisi sistemiyle de bağlarsanız, evin izolasyonunu da iyi yaparsanız, normalde 100 birim tüketecek olan bir ev, 30-35 birim ile enerji sorununu çözüyor. Bunu insanlara anlatıyoruz ama finansal kaygılar daha ağır basıyor” diye konuştu.
EN FAZLA 4 YILDA MALİYETİ ÇIKIYOR
Yücel Kaşıkara, enerji tasarrufu sağlayan sistemlerin verdiği faydayı ise şöyle açıkladı: “Aslında bu işte fiyattan çok amortisman süresine bakmak lazım. Şu anda enerji fiyatları bizde inanılmaz arttı. Buna rağmen ortalama bir konutta sistem kendini 2.5 ile 4 yıl arasında amorti ediyor. Ve buraya dikkat edin, 15 yıl garantisi, 25 yıl verim garantisi var sistemin. Yani aslında minimum 20-25 yıl kullanacağınız bir sistem, kendini en fazla 4 yılda amorti ediyor. Ticari işletmelerde bu süre 2 yıla kadar düşüyor. Biz şu anda mesela enerjimizin, yazın yüzde 70’ini bu sistemle karşılıyoruz. Kendi yerimizi de yeşil konseptli binaya evirmeye çalıştık. Bodrum’da yeşil bina çok az. Aslında müteahhitlerin, yatırımcıların biraz inanması lazım bu işe. Bunu bir pazarlama argümanı olarak da kullanabilirler. Pandemi de zarar verdi sektöre. Pandemi sonrası yeşil bina söylemi yapanların sayısı çok azaldı. Şimdi üstüne bir de ekonomik kriz ekendi. Bu tür binalar yapmak, katma değer sağlıyor ama yatırım maliyetini de artırıyor. İnsanların alım gücü düştüğü için bu tür projelerin peşinden koşanların sayısı biraz azaldı diye düşünüyorum.”
SUDA YÜZDE 40 TASARRUF MÜMKÜN
Yenilenebilir enerji sistemlerinin yurt dışında olduğu gibi devlet tarafından ciddi oranda desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Kaşıkara, mülk sahiplerini de şu önerilerde bulundu; “Ben enerji konusunda hassasım. Ben herkese yenilenebilir enerji sistemlerine yatırım yapmalarını öneririm. Bu sadece güneş enerjisi değil, iyi bir izolasyon, iyi bir cam, binanın projelendirirken ki konumu, baktığı yön, her şeyi bence enerji tasarrufuna göre planlamalılar. Çünkü artık enerji maliyetleri inanılmaz boyutlara ulaştı. İkinci önemli husus ise gelecekte daha çok kavgalara neden olacak su sorunu. Kriz anlarında bu çok fazla konuşulmuyor, şimdi kimse fazla umursamıyor ama temiz ve soğuk su yarın yine konuşulmaya başlayacak. Bazı projelerde ben çok önerdim ama ikna etmek zor oluyor. Mesela gri su ile siyah suyun ayrılması gerekiyor. Klozetinizden çıkan su, siyah sudur ve direkt kanalizasyona verebilirsiniz. Ama sizin lavabonuzda elinizi yıkadığınız su ve ya mutfak lavabosundan gelen su, hatta duştan gelen su bile basit bir ayrıştırma metoduyla geri kazanılabilir. Bunları klozette kullanılabilir su olarak geri verebiliyoruz ve yüzde 40’a yakın tasarruf sağlıyoruz. Ama bunlar hep yatırım maliyeti ve proje aşamasında düşünülmüş olması lazım. Sonradan yapmak çok daha zor oluyor ya da hiç mümkün olmuyor.”