Muğla’da yürütülen arkeolojik kazılara yardımcı olmak, tarihi ve kültürel varlıklarının tanıtımını sağlamak, tarih ve kültür değerlerini sevdirmek, gerek ulusal gerekse uluslararası tanıtımına ve gelişimine daha geniş katkı sağlamak amacı ile Sedir Adası ve Labraunda Antik Kenti için hazırlanan destek protokollleri imzalandı.
Vali Orhan Tavlı Başkanlığında, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Zekeriya Bingöl, İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanları Özgen Uysal, Suat Esin, Yüksel Aslan, Muğla Turist Rehberleri Odası Başkanı Hamdi Turhan, Milas Müze Müdürü Mehmet Çelebi’nin sıra Kazı Başkanlığını Prof. Dr. Olivier Can Henry’nin yürüttüğü ve kendisi yurt dışında olduğu için yerine yardımcısı Arş Gör. Dr. İpek Dağlı’nın katıldığı Milas ilçesine bağlı Labraunda Antik Kenti ile ilgili hazırlanan destek protokolü taraflar arasında imzalandı.
Milas’ta bulunan Labraunda, Zeus Labraundos’a adanmış önemli bir kült merkezidir. Sembolü çift ağızlı balta olan (Labrys) Zeus Labraundos’un kutsal alanı, antik Karyalıların milli kutsal alanıydı. Çift ağızlı baltayla ilişkili tanrı kültü çok daha eskiye, Hitit Gök Tanrısı Tarhunt’a dayanır. Labraunda’nın merkezinde yer alan ve “Yarık Kaya” olarak isimlendirilen kaya kütlesi ve bu kayanın altında kaynayan pınar Labraunda’nın kutsallığıyla doğrudan ilişkilidir. Mylasa (Milas) ve Labraunda’yı birbirine bağlayan yaklaşık 12.4–13.5 km uzunluğunda, etrafında kaynak çeşmeleri ve mezarların yer aldığı taş döşeli bir kutsal yolda, geçmişte Zeus Labraundos onuruna tören alayları düzenlendiği bilinmektedir.
Labraunda’da ilk kazılar 1948 yılında Uppsala Üniversitesi’nden (İsveç) Prof. Dr. Axel W. Persson tarafından başlatıldı ve 2013 yılına kadar sürdürüldü. 2013 senesinden itibaren kazılar, önceleri Bilkent Üniversitesi’nde görev yapan, 2020 yılında ise Lyon Üniversitesi’ne geçmiş olan Prof. Dr. Olivier Can Henry başkanlığında sürdürülmektedir. Kazılara ek olarak, Labraunda’nın yayılım alanını ve etrafındaki kalıntıları belgelemek amacıyla 2018 yılından beri Prof. Dr. Olivier Can Henry başkanlığında bir yüzey araştırması projesi de gerçekleştirilmektedir.
Labraunda’nın en erken buluntuları “Yarık Kayanın” altında saptanmıştır ve Geç Kalkolitik-Erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir (MÖ 4000-3000). Pişmiş toprak figürinler ve kayaya oyulmuş düzenekler burada aynı zamanda Kybele kültünün olduğunu düşündürmektedir. Labraunda’da kutsal alana dair en erken mimari kalıntılar MÖ 6. yüzyıla tarihlenen ve yarık kayanın güneybatısında yer alan anıtsal giriş, bunun hemen batısındaki küçük bir tapınak ve sunaktan oluşan komplekstir. Labraunda Hekatomnosoğulları hanedanlığı döneminde, yani Hekatomnos (MÖ 392-377) ve oğulları Maussollos (MÖ 377-353) ve İdrieus (MÖ 351-344) döneminde köklü bir değişim geçirmiş, çok önemli bir siyasi ve dini merkeze dönüşmüştür. Bu dönemde Zeus tapınağı genişletilmiş ve tamamen mermerden inşa edilmiş, tören mekânları olarak kullanılan iki adet görkemli andron ile birlikte iki adet anıtsal giriş, hazine binaları, ziyafet salonları olarak kullanılan stoalar ile çeşmelerle Labraunda’ya anıtsal bir karakter kazandırılmıştır. Labraunda’nın önemi Hellenistik Dönemi, Roma İmparatorluğu Dönemi ve Geç Antik Çağ boyunca sürmüştür.
Çok güzel bir konumda yer alan Labraunda hem iyi korunmuş harabelere hem de muhteşem bir manzaraya sahiptir. Labraunda’da andron adı verilen iki eşsiz binada biri hâlâ 8 metreye kadar ayaktadır. Başka hiçbir kutsal alanda vadiye bakan büyük pencerelere sahip böylesi geniş ziyafet salonları ya da benzerleri görülmez. En şaşalı günlerinden sonra (MÖ 4. yüzyıl) Antik çağın sonuna kadar nerdeyse hiç değişmeden kalmış bir kutsal alanı ziyaret etmek ziyaretçilere sıra dışı bir deneyim sunmaktadır.
Vali Orhan Tavlı, Muğla’daki antik kentlerin önemine vurgu yaparak, bu protokol ile Muğla İl Kültür Turizm Müdürlüğün ilgilendiği antik kentlerin diğer kurumlarla da iş birliği içinde sahip çıkarak daha aktif hale gelmesi için uğraş verdiklerini söyledi.
Toplantının sonunda Kazı Başkanı Yardımcısı Arş Gör. Dr. İpek Dağlı, karia bölgesinde çalışmalar yürüten Türk ve yabancı birçok bilim insanının makalesinin yer aldığı Karialılar isimli kitabı Vali Orhan Tavlı’ya takdim ederek, yapılan kazılar hakkında bilgi verdi.
Sedir Adası Kedrai Antik Kenti için hazırlanan destek protokolü imzalandı.
Vali Orhan Tavlı Başkanlığında, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Zekeriya Bingöl, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanları Özgen Uysal, Suat Esin, Yüksel Aslan, Muğla Turist Rehberleri Odası Başkanı Hamdi Turhan ve Muğla Müze Müdürü Gülnaz Savran’ın yanı sıra Kazı Bilimsel Danışmanlığını Prof. Dr. Adnan Diler’in yürüttüğü Ula ilçesine bağlı Sedir Adası Kedrai Antik Kenti ile ilgili hazırlanan destek protokolü taraflar arasında imzalandı.
Adı Sedir ağacından gelen Kedreai, Sedir Adası olarak tanınan Muğla’da ziyaretçi sayısı en yüksek antik kentlerin başında gelen bir ada yerleşmesidir. Ada yerleşmesinin bir sonucu olarak kentin yerleşimi adada, mezarlık alanı ise ada karşısındaki anakaradadır.
Sedir Adası ve çevresindeki çalışmalar Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından 2003 yılından beri Prof. Dr. Adnan Diler başkanlığında yüzey araştırmaları şeklinde devam etmektedir. Kentin kazı çalışmaları ilk kez 2017 yılında Muğla Müzesi başkanlığında ve Prof. Dr. Adnan Diler bilimsel danışmanlığında yapılmıştır. Anakarada olan Nekropol alanında ise kaçak kazıların yoğunluğu nedeniyle 2019 yılında Marmaris Müzesi Müdürlüğü tarafından bitki örtüsü temizleme çalışmaları yapılmış, 2020 yılında ise Muğla Müzesi Başkanlığında mezarların kazısının yapılmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır.
Kedreai Anadolu’nun hiçbir kıyısında bir benzerinin görülmediği kumu ile ilgi çekicidir. Ada ve kum Mısırlı kraliçe Kleopatra ile özdeşleşmiştir. Adaya Kleopatra Adası ve kumuna Kleopatra kumu denmesi de bu nedenledir. 19. yüzyılın sonundan itibaren seyyah ve araştırmacıların ilgisini çeken Kedreai 2500 kişilik tiyatrosu, kutsal alanları, konut, liman ve diğer pek çok önemli sivil ve dinsel yapıları, surlarla çevrili önemli kalıntıları barındırmaktadır.
Vali Orhan Tavlı, Muğla’daki antik kentlerin önemine vurgu yaparak, bu protokol ile Muğla İl Kültür Turizm Müdürlüğün ilgilendiği antik kentlerin diğer kurumlarla da iş birliği içinde sahip çıkılması için uğraş verdiklerini söyledi.
Toplantının sonunda Kazı Bilimsel Danışmanı Prof. Dr. Adnan Diler yaptıkları kazılarla ilgili kısa bilgiler sunarak bilgilendirme yaptı.