Jeofizik Mühendisleri Odası Bodrum İlçe Temsilcisi Taner Uslu deprem ile ilgili bir açıklama yayınladı.
Birinci derece deprem bölgesinde olan Bodrum’un, Jeofizik Mühendisleri Odası Bodrum İlçe Temsilcisi Taner Uslu ” Depremlerin afete dönüşmemesi için bilime, bilim insanlarına, meslek odalarına daha fazla önem, destek ve değer vermeliyiz.” dedi.
Uslu’nun açıklaması şöyle:
“Deprem ülkemizin gerçeğidir, geçmişte yaşandığı gibi gelecekte de yaşanacaktır.
Türkiye’mizin bir deprem ülkesi olduğu, topraklarımızın yaklaşık %92’si, nüfusumuzun yaklaşık %95’i, sanayi merkezlerimizin %98’inin deprem bölgeleri içerisinde yer aldığı bir coğrafyada yaşadığımızı bilmeliyiz, unutmamalıyız !
Depremler ve doğal afetler ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeğidir. Her doğa olayı bir tehlikedir. Tehlikenin can kaybına yani afete dönüşmesi alınmayan, alınama-yan önlemlerden kaynaklanmaktadır.
Toplumda deprem bilincinin oluşturulması, deprem ve afetlere karşı uygun yerleşim alanlarının belirlenmesi, güvenli binalar yapılması, deprem öncesi, sırası ve sonrası hazırlıklı olunması gerekmektedir.
Deprem zararlarını en aza indirgemek için; mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, zemin ve temel etüt raporları standartlara uygun yapılmalı, riskli alanlar imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, imar planına altlık teşkil eden Jeolojik-Jeofizik-Jeoteknik etütler yapılmalı, ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir.
Kimi mesleklerin sırtlarındaki sorumluluk, diğer meslek dallarına göre daha fazladır, ağırdır. Yaşamın, hayatın devam etmesini sağlarlar. Kentin gelişimi için yaptıkları planlarla, tasarımlarla kentin yaşamına yön verirler. İnsan hayatından daha önemli, daha öncelikli, daha kutsal bir şey yoktur. Depremlerin afete dönüşmemesi için bilime, bilim insanlarına, meslek odalarına daha fazla önem, destek ve değer vermeliyiz.
Ülkemiz coğrafyası her an, her büyüklükte bir depremle karşı karşıya kalma riskine sahiptir. Bu nedenle gerçekleri bilmeli, ona göre yol yürümeli, hazırlık yapmalıyız. Onun için, ilk önce doğa olayının afete dönüşmesinden sonra krizi yöneteceğimize; yapacağımız çalışmalarla, hazırlayacağımız planlarla risk yönetim planlarını yaparak, risk yönetmeliyiz.
Artık hepimizin bildiği gibi, DEPREM ÖLDÜRMEZ, BİNA ÖLDÜRÜR. Bunun için de, deprem zararlarını en aza indirmenin en önemli yolu depreme dayanıklı yapıların üretilmesidir.”