MUSKİ Genel Müdürü Baki Ülgen Muğla’da son yılların en kurak döneminin yaşandığını ifade ederek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ülgen’in açıklaması şöyle:
Dünyada yaşanan iklim değişikliklerinin olumsuz etkileri son yıllarda iyice kendini hissettirmeye başlamıştır. Son olarak, geçtiğimiz günlerde açıklanan Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün değerlendirmesine göre son aylarda Muğla’nın bazı bölgelerinde şiddetli, bazı bölgelerinde ise çok şiddetli kuraklık yaşandı.
Temmuz ayı başlarında yaşanan sıcaklıların artışı ile birlikte ilimizde de yeraltı ve yer üstü su kaynaklarında azalmalar yaşanmaktadır. Buna göre Türkiye’nin en fazla yağış alan ikinci ili konumunda olan Muğla’da geçen yıla göre yağışlar bu yılın son üç ayında yüzde 80 oranında azaldı. İlimizin merkez ilçesine 2020 yılında metrekareye Nisan ayında 39.9, Mayıs ayında 44.0, Haziran ayında 39.9 oranında yağış düşerken 2021 yılı Nisan ayında 8.4, Mayıs ayında 0.3, Haziran ayında ise 8.4, oranında yağış düştü.
Yağışların geçen yıla oranla azalmasıyla birlikte barajlarımızda da su seviyelerindeki azalışın başladığını belirtmek isterim. Bugün itibariyle geçen yıla oranla barajlarımızdaki su seviyemiz yarı yarıya düştü. 2020 yılı Temmuz ayında yüzde 49,25 olan Mumcular Barajı bu yıl 23,52 seviyelerine düşerken 2020 yılında Geyik Barajı yüzde 90,08 seviyesinde seyrederken 2021 Temmuz ayında bu seviye yüzde 55,56 olarak ölçüldü.
Barajlarımızın yanı sıra vatandaşlarımızın içme suyu sıkıntısı çekmemesi için 665 içme suyu kuyumuz aktif olarak kullanılıyor. Ancak bu 665 içme suyu kuyumuzun bazılarında yüzde 50 oranında azaldığı görülürken 2021 yılı başından bu yana 88 içme suyu kuyumuz tamamıyla kurudu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre Muğla’da kuraklığın standart yağış indeksine göre şiddetli kuraklık, normalin yüzdesi metoduna göre de orta ve şiddetli kuraklık görüldüğü geçtiğimiz Mayıs ayında açıklanmış idi. Bu yıl her zamankinden daha fazla su kaynaklarımızı korumaya, her zamankinden daha fazla tasarruf etmeye ihtiyacımız var.
Turizm kenti özelliğinin yanında önemli bir tarım kenti olması ve Türkiye’de yıllık su tüketimin %74’ünün tarımsal sulamada kullanılması sebebiyle; açık kesitler üzerinden vahşi sulama yöntemleri ile değil modern borulamayla iletim, damlama sulama sistemleriyle tarımsal sulamanın yapılması, izinsiz ve gereksiz yeraltı suyu kullanılmasının engellenmesi büyük önem arz etmektedir.
Sonuç olarak şunu da belirtmeliyim ki içme ve kullanma suyunun tasarruflu kullanılması amacıyla vatandaşlarımızın, su tasarrufu hakkında hassasiyet göstermeleri kuraklığın etkisini hafifletebilecektir.
MUSKİ GENEL MÜDÜRÜ
BAKİ ÜLGEN